Geçmişin kadim düşüncesinin modern resmin diliyle buluştuğu ‘Ne İsen O’sun’ serisi, izleyiciyi içsel bir yolculuğa davet ediyor

 Sanatçı Erman Çobanoğlu, “Ne isen O’sun” başlıklı yeni serisinde bireyin köklerine, kimliğine ve içsel hakikatine dönmesini merkezine alıyor. On eserden oluşan seride geometrik örgüler, hayvan figürleri, hatırlatıcı semboller ve organik dokular üst üste bindirilerek “iç yolculuk” temasını görünür kılıyor.

Çobanoğlu, eserlerinde doğal pigmentler, mürekkep, akrilik ve yağlı boya gibi malzemeleri zımparalama ve kazıma teknikleriyle bir araya getiriyor. Bu yöntem, resim yüzeyinde zamanın izlerini ortaya çıkarırken unutmanın imkânsızlığına ve hatırlamanın görsel arkeolojisine işaret ediyor.

Sanatçının çalışmalarında sıkça yer alan daire formu, kozmos–insan, merkez–çevre, hakikat–görünüş gibi diyalektik ilişkileri sorgularken; yerel motiflerle evrensel soyut dil arasında da köprüler kuruyor. Çobanoğlu’nun yaklaşımı, “kutsal” ile “gündelik” arasındaki sınırların geçirgenliğini de izleyiciye hatırlatıyor.

1982’de İstanbul’da doğan sanatçı, çocukluk yıllarından itibaren resim ve heykelin içinde büyüdü. Kolej yıllarında sanatçı Teymur Rzayev’in rehberliğinde, çizginin estetikten öte kavramsal bir derinlik taşıdığını keşfetti. Hieronymus Bosch’tan aldığı ilhamla çok katmanlı anlamlar peşinde koşan Çobanoğlu, eserlerinde yaratılış, varoluş, denge ve sorgulama gibi evrensel temaları işliyor.